10 Eylül 2020 Perşembe



 YÜZLEŞME

Bu sabah göz ucuyla baktım aynaya
Bir siluet karşımda
Tanımaya çalıştım bir anda
Ben miyim yansıyan
Bedenimi giyen başka birimi yoksa
Ne kadarda olgunlaşmış dedim bu adam
Yer yer kalmış saçlarıyla
Aksak bir nota gibi
Kar düşmüş sakalıyla
Of!
Küsmüştüm aynayla ben oysa
Hep beynimdeki adamla karşılaştırdım
Aynadaki silueti
Tezattı görünen tez at o düşleri diyordu bana
Düşlerim düşüşlerim ayağa kalkışlarım vardı mesela
Kovalamaca oynadıklarım geldi şimdi aklıma
Yakalayamayınca arkadan iten can arkadaşlarım
Düşmelerim düşünce yakalandıklarım
Öfkeyle kalktıklarım
Öfkeden ağladıklarım var şimdi aklımda
Henüz çocuktu düşlerimdeki adam
Misketlerim torbada onlarca
Çelik çomaktı oynadığı masumca
Hele birde uzun eşek vardı
En komikti o aslında
Kuzular var kuzular birde düşlerde
Hep kız isimleri taktığım
Sanki anlarlardı beni
Siluet imi anlayamadığım kadar manasızca
Yok yok benzemiyor bu siluet bana
Düşmüş yüzü
Bakmak istemiyor gerçeğe gözü
Sarkmış dağ gibi omzu
Artık hafifçe eğilmiş ağırlıktan boynu
Hayat mı benzeştirmeyen bizi
Yoksa düşler mi avutuyor beynimi
Ne güzel düşlerimde üç film oynatan sinemalar
Tenha sokaklarda oynadığım atariler
Okulu asıp seyrettiğim filmler
Acıkınca son sermayemle aldığım yarı bayat simitler
Uzun ev yolunu yürüyerek gitmeler
O günlerden mi miras kaldı acaba şimdi ki kaybedişler
Çektim göz ucunu aynadan
Esirgedim bakışlarımı gerçekleri yaşamaktan
Yeter dedim yeter düşlerinle uyandın
Çık koridordan
Hayatın hıncını alma aynadan...


22 Ekim 2017 Pazar

BİR ADAM



BİR ADAM

Bir adam
Birliğinden yoksun
Bilinmez onca şeyi bir çırpıda bilen bir adam
Bırakmadan yarımları kuyruğundan
Korkusuzca koşan
Tamamlanmadan bir bütünde yaşamın
Yandıklarında gülümseyen bir adam

Közü avuçlarında taşıyan
Biriktirip sevdasını koynunda saklayarak
Yumuk iki göze boşaltan
Bir adam
Girdabına kapılıp zorun
Kolayından hazsız doyan

Nice badirelerden sıyrılıp
Siyah iki tel saça
Sıcacık iki avuca
Gönülden yaren olan cana
Çıkarsız yanında olan bir aşka
Bir olmayı göze alan bir adam

Bilinmese de gerçek
Sonsuza sevgisiyle yol alacak...


Mustafa Yılmaz

Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

BİR EYLÜL DAHA ESKİYOR




BİR EYLÜL DAHA ESKİYOR

Bir eylül daha eskiyor sevgili
Dışarıda sağanak bir yağmur
Gözlerin gibi
Anımsıyorum göğsümdeki tenini
Islanmış toprak gibi kokardı
Ya o nefessiz iç çekmelerin
Tıpkı şu an ki gök gürültüsü

Eskiyor bir eylül daha sevgili
Asfaltlardan akan su gibi geçip gidiyor ömür
Özlemini çekiyorum dokunuşlarının
Gömleğimi ıslatan su kadar soğuk bir duygu

İhanetinden yargılıyorum mevsimleri
Hangi aydayız aldırış etmiyorum
Uzakların senfonisi var dilimde
Bir tek eylülü biliyorum şarkının sözlerinde
Eylülde gel demiştim diyor
Orası ilgilendiriyor sanırım sadece

Özlüyorum sevgili itirafım olsun
Hani bir şiir yaz derdinde nazlanırdım ya
Kızıyorum kendime
Oysa söyleseydim tüm şiirlerim sana
Sen şimdi bil de bilmezden gel yinede
Ne kadar yazmadığım şiir varsa sanadır
Söyleyemeyecek kadar asi bir dil var kalemde...


Mustafa Yılmaz

Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

ARSIZ LEKELER




ARSIZ LEKELER

Kulak memesine geçirilmiş diş kadar
Üryan bir tene avuçların terini silmek
Titrerken nefesler mum alevinde
Güneşi ihanete sebep saymak
Ve tüm sabahları sırtından vurmak

Arsız lekelerin süslediği dudakların
Parmak uçlarında çığlığını duymak
Göğüs tomurcuklarının
Dikerken bir gözü kapı aralığına
Tırnakların altına dolan sancılarım
Sıkma dişlerini ey kısrak
Yankılansın duvarların acizliği üryana

Ben ki dağ yamaçlarında topladım arzularımı
Cam gövdelerinde kaşıdım sırtımı
Ne geceye aldanırım
Ne gündüzde korkarım
Bir tek ama bir tek
Döllerimden yanarım...


Mustafa Yılmaz


Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

MUSALLADA BİR GECE




MUSALLADA BİR GECE

Buz kesiyor yorgan içleri
Bir ayağım yatağımın kuytu köşesinde
Üstüme geliyor duvar ağırlığı
Aralık kapımdan gölge misali doluyorsun düşümde
Bir elim dokunurken yanağına
Terim akıyor can suyu misali yokluğuna
Üç beş lokmadan ibaret doymalarım
Küsüyor sigaram geç kaldığımda
Korkusu var aydınlığın pencere kenarında
Malum açılmıyor perdeler aydınlığa yokluğunda

Kaç oldu saymadım kapı zilini denediğim
Bilmem kaç defa uzattım alışverişlerimi
Melül bir bakış ile giriyorum kapımdan
Sırtımda bir el boşluğuyla

Dağınık bir evin orta yerindeyim
Aydınlatmıyor lambalar dehlizimi
Bir umut sarılıyorum tuşlarına telefonun
Bir tokat belki de nasihat gibi açılmayan ahize sesleri
Kapatıyorum gözlerimi her düşlediğimde
Seriyorum avuçlarımı gökyüzü misali tenine
Sesime ses oluyor geçmiş sevişlerin
Uyanmak desen musallada bir gece…


Mustafa Yılmaz

Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

21 Haziran 2017 Çarşamba

ZAMAN




ZAMAN

Zaman hırka olsa giysem bedene
Kavuşmaz düğmesi girmez iliğe
Örülmüş duvar anlık mutluluk nafile
Viran olmuş ömür bitmiş nefes beyhude

Zaman adım olmuş durmak yakışmaz
Koşsam ardından ne çare elle tutulmaz
Yaradandan izinli sual sorulmaz
Akıp gitti sel gibi bent kursam beyhude

Zaman azık sanki koysam heybeme
Revan olsam yola gitsem gurbete
Ardım sıra gelir mi dertler bilmem öldürmeye
Dermansız oldu sancılar merhem beyhude

Zaman su olmuş söz dinlemez nafile
Saatte akrep zehirli garezi kime
Güneş doğar ay çıkar sorulmaz niye
Yıldızlar sadık küsmez geceye
Ve sen ey bedene şifa ece
Gel de kaldır naaşımı teneşire...


Mustafa Yılmaz


Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

6 Haziran 2017 Salı

KABUKSUZ YARALARIM



KABUKSUZ YARALARIM

Ne şiirler vardır yazılacak
Ne öyküler dilden dile dolaşacak
Aşk olur bazısı
Sevda kokar sızısı
Kederi kurşun sever gecede
Kahrı satırlar dizer harflerle

Medet umar kalem bardaktan
Buharında taze umutlar dökülür
Sakisi yok masamın sunacak
İki bardak
Biri dolu hüzün
Biri boş bakar solgun yüze

Taze sabaha bakar gözlerim
Küpeştede serpilmiş kumru
Oynaşan yaprakların sesinde umut
Tadında bir aşk olmalı aydınlatan güneşim

Yorgun bir düşün gerisinde kaldı gözlerim
Avuçlarımda yaşanmışlıkların teri
İçimde çocuksu bir gülümseme şen şakrak
Ne bir eksik ne bir fazla korkularım
Ben en çok kabuksuz yaralarımdan korkarım

Kaç yalandan artakalan sözlerin
Kefili oldu yazılmamış şiirlerim
Lal dilim mağrur bakar gözlerim
Kırıldı kalem verildi hüküm
Devası yazdığım öykülerim...
Mustafa Yılmaz

Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.


2 Haziran 2017 Cuma

KARANLIK UYANIŞ


KARANLIK UYANIŞ

Kederden nasipliyim bu gece
Sımsıkı bağlıyorum göz kapaklarımı
İpsiz iğnesiz dikiyorum
Lirik göz sularını zor zapt ediyorum
Kundaksız, kurgusuz
İçimin hıçkırıklarını bastırıyorum bir isyan batırır gibi

Sopasız silahsız
Uygun adım yürüyorum zamanın yolunda
Uygunsuz düşlerin şafağında
Bir elimde hançer misali korkularım
Diğerinde mavzer namlusu özlemim
Bir kurşun yokluğundayım
Kuş gibi atan yüreğe atılacak bir kurşun
Yasladığım sırtımda duvar soğukluğu
Yüküm devran kadar yorucu
Göğsümde bir ayrılık ateşi
Sönmeyen sabahlara karanlık uyanış misali
Dokun şimdi başucumdaki yokluğuna
Soğuk bir taş belki de
Bir baş eksik omzumda
Yol çamur güz yaşlarında
Uzak bir iklim adı belli olmayan
Yorgunum bu akşam adımlarım kesik
Biçilmiş orak ile buğday servisi bedenim
Güneş görünce kuruyacak
Dökülecek başaklarım
Dağılır belki tanelerim yeni filizlere gebe
Gün ağarır yeni güne
Gün katran gözlere
Hatırlamıyor dil son söylediklerini
Son olan söylemler doğuruyor yeni kederleri
Bir kaftan biçtim kendime
Yorgunluğun ödülü
Rengi beyaz sonsuzluk örtüsü haki
Koyulun işe tanıyanlar
Üç beş kürek zahmeti
Gömün beni...


Mustafa Yılmaz

Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

1 Haziran 2017 Perşembe


Ölüm ayrık otu gibidir, 
Neresinden yolarsan yol mutlaka yeşerir bir yerde. 
Can suyu son nefestir biline...


Mustafa Yılmaz

31 Mayıs 2017 Çarşamba

SUSTUKLARIMLA ÖLÜYORUM


SUSTUKLARIMLA ÖLÜYORUM

Bir suskunluk bağlanır dilimin orta yerine
Göz uçlarımın kesikleri sızlar gördüklerinden
Rengi gül kurusu günün
Çölde kum tanesi sesim evrende
Şimdi sustuklarımla konuşuyorum
Darağacı kurdum sineme
Bir bir asıyorum umutlarımı
Bir elimde sızılarım
Diğerinde davetim var keder niyetine
Yorumsuzum hayat yorumsuz
Sustuklarımla ölüyorum...


Mustafa Yılmaz

Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

9 Mayıs 2017 Salı

GÜNEŞİN MEKTUBU



GÜNEŞİN MEKTUBU

Kapanmış tüm ışıkları şehrin
Sokaklar sensiz zifiri karanlık gündüzde
Güneş mektup yollamış
Kederde
Sen aydınlatınca doğacakmış şehrime

Açmamış tüm çiçekler bahçelerde
Leylaklar sitemli menekşeler matemde
Kardelen desen
Oda zaten güneşle sevgili
Doğmazsa güneş açmayacak besbelli

Şimdi cami avlusu sanki sinem
Kundağında bıraktığın
Bir öksüz ağlar bedende
Ninni durdurmaz ağlaşmaları
Meyler avutmaz garip sineyi

Kapanacak gönül gözüm ömürde
Sevdam biçer kefeni
Ya gel son nefeste al helalliğini
Kapanırsa gözüm seni görmeyince
Affetmem
Atsan da toprağı küreklerle...


Mustafa Yılmaz

Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

5 Mayıs 2017 Cuma

DENİZ GİBİ


DENİZ GİBİ

Yürüyor bir adam
Başı dik omuzları heybetli
Ayakları postallı birazda boyasız
Alnı açıkgözleri kardelen çiçeği
Sanki buzdan fırlayacak gibi

Yürüyor bir adam
Parkası yeşil baharda memleket ovaları gibi
Saçları siyah sanki kömür ocağı
Boynu fidan gibi
Yeni fışkın vermiş erik dalı gibi

Yürüyor bir adam
Yağız bir delikanlı ama avuçları terli
Heyecanlı memleket sevdasından
Satmamış davasını
Bedenini satan kahpeler gibi

Yürüyor bir adam
Heybetli duruşu kız kulesi gibi narin bedeni
Ankara gibi oysa beslediği yüreği
Soğuk ayaz sıcak kavurucu mevsimleri
Ama sevdası belli ülkesine memur gibi

Yürüyor bir adam
Yazmış son mektubunu
Son isteği konçerto gibi
Hepsi birer resital sanki
Yürüyor bir adam
Darağacına gitse de
Sevdasına gider gibi
DENİZ GİBİ...


Mustafa Yılmaz

Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

4 Mayıs 2017 Perşembe

SILADAKİ MASAL





SILADAKİ MASAL

Yarım kalan tüm masalların ekliyorum sonuna
Bir var görüyorum
Bir de yok oluyorsun
Düşlerken mutlu
Düştüğümde hüzünlü
Anlamsız geliyor fikrimin zikrettikleri

Bir ilacı var mı bilmiyorum
Belki de çiy damlası gibi konarsın yaprağıma
Uzak yolları kısa eder ıslaklığın
Güneş doğmadan
Bedenin kuzey yamaçlarında diner rüzgar
Bağ bozan kızların yaşmağında bulurum kokunu
Vişnenin suyu damlar göğsüme çıkmaz rengi
Toprağın keseklerine takılır kapaklanırım yüzüstü
Tozunda bulurum kıraçın
Üstüm başım sen olursun

Kanayan avuçlarımın üfleyeni
Kamaşan gözlerimin feri olursun
Yine karmaşık düşüncelerin esiri oldu zihin
Manasız geliyor bu sızı
Sılamdaki şuram zonkluyor anlıyor musun...


Mustafa Yılmaz

Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

27 Nisan 2017 Perşembe

ZORUNLU NEFES


ZORUNLU NEFES

Beyaz bir gece günün son saatleri
Sabahı devrik bir hece olacak
Bir sıraya koydum eksiklerimi
Ağı katılmış gecelere henüz kefilim
Silip terini avuçların gecede
Yarendir satırlar kederime
Ben alırım kalemi
Kağıt sevecen bakar gözüme
Aşk ola şiir aşk ola

Ziyade olmadı bu aşk gönlüme
Birikti efkarı vedanın eteğine
Bir elim deşerken ihaneti
Bir elim uzanmakta gidenin şerefine

Sabaha ermeden vakit
Derleyip tüm satırları
Koşsam sevinin kucağına
Belese yüreğimi
Sarsa
Sarmalasa
Kınından cıkmış hançer gibi saplasa sevdasını
Doğar güneş teninden doğar bahara

Dört ayaklı bir masanın eteğinde
İnce belli demin tadı var dudaklarımda
Gün hep erkenci kaçıyor
Gece merhem kadar yoğun
İnce bir sızı doluyor efkarın ardından
Yaz kalem yaz
Daha çok var sabaha
Dökülecek kederler kalmasın aydınlığa
Kimliksiz bir aşkın müebbet mahkumuyum
Kaldırmaz darağacı içimdeki aşkın yükünü
Geçirip her sabah umudun ipini boynuma
Zorunlu nefesler ekiyorum dudağımın kıyılarına
Nefes ver şifa adına...

Mustafa Yılmaz

Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.



24 Nisan 2017 Pazartesi

ÖLÜMCÜL HİKÂYELER



ÖLÜMCÜL HİKÂYELER

Boş bir tabuta kondu ömür
Yüründü alabildiğine yolun sonuna
Bir sağında el bir solunda
Soğuktu nefesler soluktu benzi yaşamın

Bir avluda toplandı ahali
Sıralandı tüm bilindik yüzler
Bir bir sorulmasa da hesaplar
Topyekûn alındı cevaplar

Bir bakış yok sevecen yaşama dair
Yakalanan göçü yüklüyor üç beş tahta saraya
Adımlar
Adamlar
Anılar hep bir ağızdan söyleniyor
Kimine beyaz bir örtü
Kimine kinci sövgü
Lakin hep toprak dolgu
Geçip gidiyor zaman
Ve anımsamalardan ibaret oluyor ölümcül hikâyeler...


Mustafa Yılmaz

Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

23 Nisan 2017 Pazar

GİDİŞİN KADAR MANASIZ



GİDİŞİN KADAR MANASIZ

Mevsimsiz yağıyor Ankara'ya kar
Erik çiçekleri gibi beyaz
Nisan şakası gibi hava
Tomurcuklara donmak kaldı miras

Mevsimsiz yağıyor şehrime kar
Hazırlıksız yollarda arabalar
Üşüyor ellerim ruhum kadar
Gidişin kadar manasız nisanda kar


Mustafa Yılmaz

Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

22 Nisan 2017 Cumartesi

KAYPAK ALDANIŞLARIM


KAYPAK ALDANIŞLARIM

Gecenin sahilinde ayazlamışım
Yüzüm soğuk sözlerim buz kesmiş
Don vurmuş ruhum
Buz sıcaklığında hislerim
Geri adımları olmayacak düşlerin

Gecenin ışığında aydınlanmışım
Gözlerimde puslu bakışlar
İrislerin perdesi çekilmiş sanki
Işık sönmüş körebe oynar ellerim
Ağı tadında karanlığı sevmelerim

Gecenin mateminde yas tutmuşum
Dilimde lal olmuş haykırışlarım
Dizlerime vuran acıklı ağıtlarım
Hüzün çökmüş dallarıma
Pusu kuruyor kaypak aldanışlarım

Gecenin ay ışığında yanmışım
Ondandır sinemin beyazlığı
Heder eder tenimi ellerinin ayrılığı
Gitmelerin tasası çökmüş siyahına
Geceler gelir bana güneş aydınlığı...

Mustafa Yılmaz

Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

21 Nisan 2017 Cuma

ASİLCE



ASİLCE

Sen varken yüreğimde
Gün batımı
Laleler açardı şehrimde
Ufuk çizgisine inat
Yaprakları hep ışık saçardı
Güneş ihanet ederdi batarak
Oysa sevdiceğim
Benim yüreğini beklediğim gibi
Tan yerini beklerdi laleler
Boyunları hep dik
Asilce...


Mustafa Yılmaz

Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.


KAYPAK ALDANIŞLARIM

Gecenin sahilinde ayazlamışım
Yüzüm soğuk sözlerim buz kesmiş
Don vurmuş ruhum
Buz sıcaklığında hislerim
Geri adımları olmayacak düşlerin

Gecenin ışığında aydınlanmışım
Gözlerimde puslu bakışlar
İrislerin perdesi çekilmiş sanki
Işık sönmüş körebe oynar ellerim
Ağı tadında karanlığı sevmelerim

Gecenin mateminde yas tutmuşum
Dilimde lal olmuş haykırışlarım
Dizlerime vuran acıklı ağıtlarım
Hüzün çökmüş dallarıma
Pusu kuruyor kaypak aldanışlarım

Gecenin ay ışığında yanmışım
Ondandır sinemin beyazlığı
Heder eder tenimi ellerinin ayrılığı
Gitmelerin tasası çökmüş siyahına
Geceler gelir bana güneş aydınlığı...


Mustafa Yılmaz

20 Nisan 2017 Perşembe

KIRIK KALEM



KIRIK KALEM

Kırıla kırıla kırılmayanları yazmayı öğrendi kalem
Kim bilir ne satırlar yazar gelecekte
Suyunu almış çelik gibi

Bir gün içi oyulmuş bir beden düşer toprağa
Yaşlanmış söğüt gibi
Bir fidan kalmayacak
Bir servi olmayacak elbet
Vuracak baltayı bir ormancı
Asayı yere vurur gibi

Bilinmez yarının vereceği
Avuç kirli olacak belki
Yunacak bir damla su olmayacak kirli bedeni
Lakin düşecek toprağa elbet
Gözden düşen damla misali
Şimdi...
Dön bak geriye ne söylüyor sana ayak izleri
Bastığın her yol
Her düzlük
Her sarp yamaçlar ne anlatıyor
Yok mu günahından öte hissettiğin

Bilirim yarının altımı oyduğunu
Bilirim dünün bir mızrak gibi saplanacağını
Ve bildiklerimdir cansız kalsam da
Ölümsüz edeceğini...


Mustafa Yılmaz

Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

19 Nisan 2017 Çarşamba

DÜŞÜYOR SEVDALAR



DÜŞÜYOR SEVDALAR

Zemheri ayazında, sevdalar!
Soğuk yakıcı
Yürek kaldırımları buz sanki
Kayan kayana sebepsiz

Düşüyor sevdalar uçurumlara
Asılı kalmış bir çırpıya
Düştü düşecek
Ucundan tutan olmazsa

Oyuncağı elinden alınmış çocuk gibi sevdalar
Ağlamaklı
Buruşuk dudaklar
Dağınık tüm kelimeler
Döküldü dökülecek
Bir konuşsa dil

Büyümeyin yürekler büyümeyin
Sevdalar yaktı yakacak
Çocuk kalın hep
Bir filiz bir fidan
Yürekler artık umarsız
Sevmediler sevmeyecekler…


Mustafa Yılmaz

Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

18 Nisan 2017 Salı

ACI


ACI

Bir öksüzün gözündeki yaştan
Tadamadığı baba şefkatinden
Sığınamadığı kucak hasretinden
Yargılanırsın
Gün gelir senide vururlar acı

Bir kadının bedenindeki şiddetten
Henüz ergenken giydiği gelinliğinden
Baba yaşındakinin vurduğu silleden
Yargılanırsın
Gün gelir senide vururlar acı

Bir babanın fukaralığından
Şekerle sevindiremediği yavrusundan
Altı delik kundurasından
Yargılanırsın
Gün gelir senide vururlar acı

Bir aşkın yalan sevdasından
Seviyorum deyip kandıranından
Yatağına haram sokanından
Yargılanırsın
Gün gelir senide vururlar acı

Bir ananın boş kalmış kucağından
Döneceğim diye beklediği sılasından
Elleriyle toprağa verdiği şehidinden
Yargılanırsın
Gün gelir senide vururlar acı

Bir şairin yarım kalmış şiirinden
Mısrasını süslediği düşünden
Mürekkebi bitmiş kaleminden
Yargılanırsın
Gün gelir senide vururlar acı...


Mustafa Yılmaz

Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

5 Nisan 2017 Çarşamba

DERİNLERDEKİ GÜLÜŞLER



DERİNLERDEKİ GÜLÜŞLER

Tüm gülüşlerimi feda ettim kederlere
Gerilmeye hasret mor dudaklarım
Kayboldu gamzelerim yanaklarımdan
Eksik artık içten kahkahalarım

Ederi yok yüzümdeki gülümsemenin
Fayda etmez artık saydam sevişlerin
Gam sardı gözlerimi çatık kaşlarım
Son perde oynandı kapandı perdelerim

Boşluğu izler manasız süliyetim
Derinlerde kalmış güzel gülüşlerim
Sıradan kahır arası görünen dişlerim
Çalıp da gidene akli serzenişlerim

Kelam der bırak hüznü gül ömre
Kalem yazar dert dolmuş yükümle
Yürek isyanda kalmış kendiyle
Beden yanmış dost olmuş saki ile

Karşılıksız sunmaz imiş hayat gülüşleri
Teraziye koysak ağdırmaz aldığım sızıları
Dizsem son nefese çektiğim çileleri
Toprak almaz kapatmaya yetmez kürekleri...


Mustafa Yılmaz

Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.